Sayın Belediye
yetkilileri , yanlış yapmakta ve hemşehrilerimizi yanlış
bilgilendirmekte ısrar ediyorsunuz.
Bugün elime
Belediyeden verildiği söylenen aşağıda gösterdiğim yazı
geçti.
Bu yazıya göre
“Yol harcamalarına
Katılım Paylarının (Taş parası) 6360 Sayılı Yasa ile (Madde
28) alınıp alınmaması yetkisi Belediye Meclislerine
bırakılmaktaydı.
Ancak; Anayasa
Mahkemesine bu madde ile ilgili yapılan itiraz üzerine Anayasa
Mahkemesi yasanın bu maddesini iptal etmiş, dolayısıyla
Belediyeleri geçmiş dönem taş paralarını almak zorunda
bırakmıştır.
Belediye
Başkanlığımızın bu konuda Anayasa Mahkemesinin bu kararını
uygulamaktan başka çaresi kalmamıştır.”
Lütfen dikkatli
okuyun:
1- Anayasa
Mahkemesine itiraz sadece bu maddeyle ilgili yapılmadı. Çıkan
kanunda ki 17 maddeye ( Bunlar arasında köylerin mahalle olması,
bu köylerin tüm mal varlıklarına el konulmasına, referandumla
kurulan belde belediyelerinin, belde halkına sorulmadan kapatılması
ve tüm mallarına el konulmasına da) itiraz edildi.
2- Bu madde
görüşülürken CHP ve MHP temsilcileri “Yol harcamalarına
katılım payı alınabilir” denmesin. “YOL HARCAMALARINA KATILMA
PAYI ALINMASIN “ diye önerge verdiler. Ama bu hükümet ve AKP li
TBMM çoğunluğu tarafından reddedildi.
3- Önceki
yazılarımda yazdığım gibi eğer niyetiniz bu katılım paylarını
almamak olsaydı bunun yolu vardı. Kanun çıktıktan sonra Türkiye
Belediyeler Birliği Belediyeleri uyardı. Buyrun :
Bir çok Belediye
burada uyanık davranıp kendi sorunlarını çözdü.
Peki siz ve ekibiniz
o sırada ne yapıyordunuz?
4- Madem “biz
almak istemiyorduk ama Anayasa Mahkemesi elimizi kolumuzu bağladı.
Mecburen alıyoruz ” diyorsunuz. O zaman buyrun bundan sonrası
için karar alın. Bundan sonra yapılacak yol harcamalarına katılım
payının alınıp alınmamasına yönelik kanun maddesi iptal
edilmedi. Hala yürürlükte.
Ne diyor kanun?
MADDE 28 –
26/5/1981 tarihli ve 2464
sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 86 ncı maddesinin birinci
fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Belediyelerce
veya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıdaki şekillerde
inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında
bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu
yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden meclis kararı ile
Yol Harcamalarına Katılma Payı alınabilir.”
Bu konuda Belediye
Meclisine önerge de verildi. Şubattan bu yana gündeme
getirmiyorsunuz? Neden?
5- Yol harcamalarına
katılım payı hesabını bu dağıttığınız kağıttaki gibi
yapıyorsanız işiniz çok zor.
Orada Lalapaşa
sokağına ait hesaplamayı örnek vermişsiniz.
2011 de yapılan
harcama şu kadar, mülklerin 2014 rayiç değeri bu kadar diye.
Eğer yazım yanlışı
yoksa(2011 yılı sehven 2014 yazılmamışsa) 2011 de yapılan bir
iş için 2014 yılı değerini esas alamazsınız.
Burada 2011 yılı
rayiç bedelinden hesap yapmanız gerekecek.
Örnek mi
istiyorsunuz?
Danıştay 9.
Dairesinin 1997/4731 E.sayılı kararına bakalım.
Bu karar aynı
zamanda “içtihat” kararıdır.
-
BELEDİYE GELİRLERİ
-
YEREL YÖNETİMLER
-
YOL HARCAMALARINA KATILMA PAYI
-
2464 S. BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU [ Madde 86 ]
-
2464 S. BELEDİYE
GELİRLERİ KANUNU [ Madde 89 ]
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Belediye Başkanlığı
Karşı Taraf : ...
İstemin Özeti : ... yapılan kaldırım nedeniyle cadde üzerinde gayrimenkulu bulunan yükümlüden 1996 yılı için istenen yol harcamalarına katılma payının kaldırılması istemiyle açılan davayı; ihtilafın konusunun yol harcamalarına katılma payının bina ve arsalarda beyan olunan vergi değerinin yüzde ikisi üzerinden mi, yoksa yeniden değerleme oranlarının vergi değerine uygulanması sonucu bulunan matrahın yüzde ikisi üzerinden mi hesaplanacağına ilişkin olduğu, 2464 sayılı Kanununun 86. maddesinin (c) bendinde, kaldırımsız ve bakımsız bulunan yolların kaldırım veya parke kaldırım haline getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırım veya şose halindeki yolların da parke, beton veya asfalta çevrilmesi halın de bu yoldan yararlanan gayrimenkul sahiplerinden yol harcamalarına katılma payı alınacağının, aynı kanunun 89. maddesinin (a) bendinde de harcamalara katılma paylarının bina ve arsalarda vergi değerinin %2'sini geçemeyeceğinin hükme bağlandığı, davacı dava dilekçesinde, 1994 yılı emlak vergisi genel beyan döneminde emlak değerleri toplamı olarak 1.065.000.000 TL. beyan ettiğini, davalı idarenin yol harcamalarına katılma payı olarak bu değerin %2'si olan 21.300.000. TL'yi talep etmesi gerekirken 4.410.825.300 TL. değer üzerinden 36.325.570 TL. katılma payı istediğini ileri sürerek 36.325.570 TL. yerine 21.300.000 TL. katılma payı ödenmesi yönünde talepte bulunduğundan, söz konusu 21.300.000 TL. katılım payının ihtilaf konusu olmadığının, ihtilafın (36.325.570-21.300.000)=15.025.570 liraya ilişkin bulunduğunun anlaşıldığı, 2464 sayılı Kanunun anılan hükümlerinden, harcamalara katılma paylarının bina ve arsa değerinin yüzde ikisini geçemeyeceği, emlak vergi değeri üzerinden alınacağı sonucuna ulaşıldığı, davalı idarenin davacıdan 21.300.000 TL. katılma payı talep etmesi gerekirken, emlak vergi değerine 1995 ve 1996 yıllan yeniden değerleme oranlarını uygulamak suretiyle 4.410.825.300 TL değer üzerinden 36.325.570.- lira istenmesinde yasal isabet olmadığı, öte yandan 2464 sayılı Kanununun çevre temizlik vergisi ve Harçlar Kanununun tapu harçları ile ilgili bölümlerinde söz konusu olan vergi ve harçların tahsilinde her yıl yeniden yapılan değerleme oranlarının uygulanması sonucu bulunan matrah üzerinden alınacakları hükme bağlanmış olup harcamalara katılma paylarının genel beyan döneminde beyan olunan emlak değerine yeniden değerleme oranlarının uygulanması sonucu bulunan matrah üzerinden hesaplanacağına dair bir hükmün 2464 sayılı Kanunun 89. maddesinde bulunmaması nedeniyle yol harcamalarına katılma payının cari yıl yeniden değerleme oranlarının emlak vergisi matrahına uygulanarak hesaplanması ve çıkan miktarın davacıdan istenmesinin yasal olarak mümkün bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek dava konusu yapılan 15.025.570 TL. yi terkin eden Balıkesir Vergi Mahkemesinin 27.2.1997 tarih ve 1997/83 sayılı kararının: usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Savcı Yuva Ertan'ın Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi Özlem Erdem Karahanoğulları'nın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü: Temyiz edilen Balıkesir Vergi Mahkemesinin 27.2.1997 tarih ve 1997/83 sayılı kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına 1.569.400.- lira ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 20.10.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Karşı Taraf : ...
İstemin Özeti : ... yapılan kaldırım nedeniyle cadde üzerinde gayrimenkulu bulunan yükümlüden 1996 yılı için istenen yol harcamalarına katılma payının kaldırılması istemiyle açılan davayı; ihtilafın konusunun yol harcamalarına katılma payının bina ve arsalarda beyan olunan vergi değerinin yüzde ikisi üzerinden mi, yoksa yeniden değerleme oranlarının vergi değerine uygulanması sonucu bulunan matrahın yüzde ikisi üzerinden mi hesaplanacağına ilişkin olduğu, 2464 sayılı Kanununun 86. maddesinin (c) bendinde, kaldırımsız ve bakımsız bulunan yolların kaldırım veya parke kaldırım haline getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırım veya şose halindeki yolların da parke, beton veya asfalta çevrilmesi halın de bu yoldan yararlanan gayrimenkul sahiplerinden yol harcamalarına katılma payı alınacağının, aynı kanunun 89. maddesinin (a) bendinde de harcamalara katılma paylarının bina ve arsalarda vergi değerinin %2'sini geçemeyeceğinin hükme bağlandığı, davacı dava dilekçesinde, 1994 yılı emlak vergisi genel beyan döneminde emlak değerleri toplamı olarak 1.065.000.000 TL. beyan ettiğini, davalı idarenin yol harcamalarına katılma payı olarak bu değerin %2'si olan 21.300.000. TL'yi talep etmesi gerekirken 4.410.825.300 TL. değer üzerinden 36.325.570 TL. katılma payı istediğini ileri sürerek 36.325.570 TL. yerine 21.300.000 TL. katılma payı ödenmesi yönünde talepte bulunduğundan, söz konusu 21.300.000 TL. katılım payının ihtilaf konusu olmadığının, ihtilafın (36.325.570-21.300.000)=15.025.570 liraya ilişkin bulunduğunun anlaşıldığı, 2464 sayılı Kanunun anılan hükümlerinden, harcamalara katılma paylarının bina ve arsa değerinin yüzde ikisini geçemeyeceği, emlak vergi değeri üzerinden alınacağı sonucuna ulaşıldığı, davalı idarenin davacıdan 21.300.000 TL. katılma payı talep etmesi gerekirken, emlak vergi değerine 1995 ve 1996 yıllan yeniden değerleme oranlarını uygulamak suretiyle 4.410.825.300 TL değer üzerinden 36.325.570.- lira istenmesinde yasal isabet olmadığı, öte yandan 2464 sayılı Kanununun çevre temizlik vergisi ve Harçlar Kanununun tapu harçları ile ilgili bölümlerinde söz konusu olan vergi ve harçların tahsilinde her yıl yeniden yapılan değerleme oranlarının uygulanması sonucu bulunan matrah üzerinden alınacakları hükme bağlanmış olup harcamalara katılma paylarının genel beyan döneminde beyan olunan emlak değerine yeniden değerleme oranlarının uygulanması sonucu bulunan matrah üzerinden hesaplanacağına dair bir hükmün 2464 sayılı Kanunun 89. maddesinde bulunmaması nedeniyle yol harcamalarına katılma payının cari yıl yeniden değerleme oranlarının emlak vergisi matrahına uygulanarak hesaplanması ve çıkan miktarın davacıdan istenmesinin yasal olarak mümkün bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek dava konusu yapılan 15.025.570 TL. yi terkin eden Balıkesir Vergi Mahkemesinin 27.2.1997 tarih ve 1997/83 sayılı kararının: usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Savcı Yuva Ertan'ın Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi Özlem Erdem Karahanoğulları'nın Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü: Temyiz edilen Balıkesir Vergi Mahkemesinin 27.2.1997 tarih ve 1997/83 sayılı kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına 1.569.400.- lira ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 20.10.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Balıkesir hemen komşu kapımız. Orasının Belediye Başkanı da sizin gibi AKP li. Orası da TC Anayasası ve Kanunlarının geçerli olduğu bir yer.
Bir zahmet aşağıdaki haberi inceleyip , konuyu Balıkesir Belediye Başkanından öğreniniz. Bilmemek ayıp değildir. Sorup öğrenmemek yanlıştır.
Haberin linki burada. TIKLAYINIZ.
Yanlıştan dönmek erdemdir.
Saygılar sunuyor, iyi çalışmalar diliyorum.
Bu konudaki diğer yazılarım: