
Hem
öneki “Aynı” , “aynından” anlamına geliyor. Hemcins,
hemzemin 'hem' önekinin kullanıldığı diğer kelimeler. Türkçe
de -daş, -taş ekleri benzer etkiyi sağlar. Yurttaş, soydaş, adaş
gibi.
Günlük
konuşma dilinde genelde “h” harfini yutarak “hemşeri”
deriz. Kanımca iki söyleniş te doğrudur. “H” harfi Kadim
Türkçede ve günlük konuşma dilinde pek fazla kullanılmaz. Bu
nedenle benzer bir yutma “pastahane- pastane” ,
“hastahane-hastane” v.b bir çok kelimede yaşanır.
Hemşehrilik
Belediye Hukukunda temel alınmış ve tanımlanmıştır.
1580
sayılı eski Belediye Kanunun 13. Maddesinde ;
“ Her
Türk nüfus kütüğüne yerli olarak yazıldığı beldenin
hemşehrisidir. Hemşehrilerin belediye işlerinde reye, intihaba,
belediye idaresine iştirake ve belde idaresine iştirake ve belde
idaresinin devamlı yardımlarından istifadeye hakları vardır.”
5393
Sayılı Kanunda ise, “hemşehri hukuku” adı altında 13.
Maddede;
“Herkes
ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye
karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında
bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları
vardır. Yardımların insan onurunu zedelemeyecek koşullarda
sunulması zorunludur.
Belediye,
hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin
geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda
gerekli çalışmaları yapar. Bu çalışmalarda üniversitelerin,
kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların,
sivil toplum kuruluşları ve uzman kişilerin katılımını
sağlayacak önlemler alınır.
Belediye
sınırları içinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahıs,
belediyenin kanunlara dayanan kararlarına, emirlerine ve
duyurularına uymakla ve belediye vergi, resim, harç, katkı ve
katılma paylarını ödemekle yükümlüdür.” denmektedir.
Görüldüğü
gibi 1930 yılında yapılan “hemşehri” tanımında , nüfusa
kayıtlı olduğu yer esas alınırken , 2005 yılında “ikamet
edilen yer” ve “işliği olma” esas alınmıştır.
Gelin
şimdi biraz fikir jimnastiği yapalım. Biz kimlere “hemşehri”
diyoruz? Hemşehriyi kategorize ettiğimizde ben şu sonuçlara
ulaştım.
1-
İlçemizde doğmuş, büyümüş ve yaşıyor.
2-
İlçemizde doğmuş, büyümüş ama başka yerde yaşıyor.
3-
İlçemizde doğmuş ama başka yerde büyümüş ve yaşıyor.
4-
Başka yerde doğmuş, büyümüş ama ilçemizde yaşıyor.
5-
Başka yerde doğmuş ama ilçemizde büyümüş ve yaşıyor.
6-
Başka yerde doğmuş, ilçemizde yaşamayan ama hayatının bir bir
bölümünde , herhangi bir sebeble (memuriyet, öğrencilik, iş
yaşamı, askerlik, evlilik v.b ) ilçemizde yaşamış.
7-
İlçemizde doğmamış, büyümemiş ve yaşamamış ama annesi,
babası
veya eşi yukarıdaki kategorilerden birine ait olan kişi
Bunların
dışında bir de Fahri Hemşehrilik var. Bunu da ;
“Ne
kendisinin ne de ailesinin ilçemizde hiç bir ilgisi olmamasına
rağmen ilçemiz için yararlı işler yapan kişi. “ olarak
tanımlayabiliriz.
Bu
kategorilerden bir çok “hemşehri türü” tanımlanabilir.
“Yerleşik Hemşehri”, “Aktif Hemşehri”, “Manevi Hemşehri”
v.b
Hemşehri
Belediye Hukukunun temelidir. Çünkü yapılan bütün hizmetler ve
çalışmalar “hemşehriler” içindir.
Hukukta
ve yaşamda hak ve yükümlülükler at başı gider.
Yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin “hak” ları tartışma
konusu olur. “Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz” diye
güzel bir atasözümüz vardır.
Zaten
yasa bu konuyu belirtmiştir.
“Belediye
sınırları içinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahıs,
belediyenin kanunlara dayanan kararlarına, emirlerine ve
duyurularına uymakla ve belediye vergi, resim, harç, katkı ve
katılma paylarını ödemekle yükümlüdür.”
Yani
hemşehri olmanın ilk şartı yasalarla belirlenen sorumluluklarını
yerine getirmektir.
Yukarıda altını çizdiğimiz konuda vurgulanan
“kanunlara dayalı” olma hali önemlidir. Bir başka açıdan
baktığımızda “kanunlara uymayan” kararlara uymama hakkımızın
olduğu yorumu yapılabilir. Fakat kanunlara uygun olup olmama halini
belirleme yetkisi bize ait değildir. Herkese göre kanun olmaz. “Ben
bunun yasal olmadığını düşünüyorum” diyebilirsiniz ama bu
düşüncenize dayanarak karara uymamazlık edemezsiniz.
Bunu
belirleme yollarını Türkiye Cumhuriyeti yine kanunlarla
belirlemiştir. Mahkemeler, idare mahkemeleri, danıştay v.b
kurumlar bunun için vardır.
Kanuna
uygun olmadığını düşündüğünüz kararlara itiraz hakkınız
her zaman vardır. Bunun şekli de yasalarda belirtilmiştir.
Buna
göre hareket etmelisiniz.
Hemşehri
açısından durum bizce böyle. Gelelim idare açısından duruma
bakmaya.
Aynı
maddenin ilk iki paragrafını bir hatırlayalım.
“Hemşehri
hukuku
Madde
13- Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin,
belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri
hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından
yararlanma hakları vardır. Yardımların insan onurunu
zedelemeyecek koşullarda sunulması zorunludur.
Belediye,
hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin
geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda
gerekli çalışmaları yapar. Bu çalışmalarda üniversitelerin,
kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların,
sivil toplum kuruluşları ve uzman kişilerin katılımını
sağlayacak önlemler alınır.”
Gelecek
yazımızda konuya kaldığımız yerden devam edeceğiz. Hoşçakalın,
esen kalın.