Hatırlayanlarınız bilir. Belediye Başkanlığım sırasında Belediye
Binasını farklı yollarla yapmayı denedik. Bunlardan biri de Bursa
yolundaki Belediye benzinliğinin arkasındaki araziyi 29 yıllığına
KİPA'ya kiralayıp, karşılığında Belediye Binası ve Kent Meydanını
yaptırmnaktı. Bu konu Belediye Meclisinde tartışıldığın da , konu
hakkındaki düşüncelerimi yaptığım konuşmayla açıklamıştım. (Belediye
Binası meselesini başka bir yazıda enine boyuna anlatacağım için burada
sadece konuşmayı yayınlayacağım)
Değerli Arkadaşlar;
Belediye olarak
Mustafakemalpaşa’ nın geleceğini direkt etkileyecek tarihi
kararın arifesindeyiz. Vereceğiniz karar Mustafakemalpaşa için
belirleyici olacaktır. Hepimiz bunun bilincinde olmalı bu kararın
getireceği bedelleri de ödemeye hazır olmalıyız. Bildiğiniz
gibi kamuoyunda Kİ-PA diye ifade edilen olayın başlangıcı
kentimizin en önemli prestij projesinden bir tanesi olan Kent
Meydanı, Belediye Binası, Yeraltı Otoparkının finans sorunundan
ortaya çıkmıştır. Ama gelinilen nokta bunu aşmış olup kent
ekonomisi ile ilgili mesele haline gelmiştir.
Şehrimize büyük bir alış-veriş
merkezinin gelmesinin faydaları olduğu gibi zararları da vardır.
Ben kişisel olarak faydaları ve zararları bir tarafa koyduğumda
yararların daha fazla olduğu inancına vardım. Bu yüzden bu
projeye evet deme kararı aldım. Bu düşüncemi oluşturan
sebepleri ve konuya bakışımı şu şekilde özetleyebilirim:
-
Mustafakemalpaşa uzun vadeli kiralama karşılığında
trilyonlarca liralık önemli bir kent projesini cebinden para
harcamadan yaptıracaktır.
-
En az 150 gencimiz iş imkanına kavuşacaktır.
-
Kentimizin, Bursa girişinde modern bir görünüm
olacaktır.
-
Mustafakemalpaşa ekonomik çekim merkezi olacaktır.
-
Mustafakemalpaşa üreticilerinin esnafların, normlara
uygun rekabet özelliği olan ürünleri bu hipermarketler
aracılığıyla ulusal pazara sunulacaktır.
-
Mustafakemalpaşa da hayat %10-%20 arasında ucuzlayacaktır.
Bunun dışında olumsuzlukları ve
eleştirileri düşünmedim değil… Eleştirilerin temel dayanağı
esnafımızın zarar göreceğidir. Evet doğrudur; böyle bir
olaydan yaklaşık 50-60 arası esnafımız zarar görecektir. Şimdi
bunu değerlendirelim:
Ekonominin kendi kuralları vardır.
Ekonomik gelişmeyi geri çevirmek mümkün değildir. Tarihin akışı
içerisinde bir takım meslekler doğmakta, bir kısmıysa yok
olmaktadır. Otomasyon çıktıktan sonra insan gücüne olan ihtiyaç
azalmıştır. Yine kalaycılık, at nalcılığı v.b. gibi
meslekler kaybolmuş ve ya kaybolmaya başlamıştır. Bu ekonominin
zorunlu akışıdır. Bizim bunu engelleyişimiz mümkün değildir,
ancak geciktirebiliriz. Türkiye’nin her yanı hipermarketler ile
dolarken ilçemizin de bundan uzak kalması düşünülemez. Bugün
olmazsa yarın olacaktır. Velev ki biz bunu esnafımız zarar
görecek diye kabul etmedik. Özel şahıs veya komşu belediyelerden
biri hipermarkete yer verdiğinde bunu nasıl engelleyeceğiz. O
zaman elimizdeki talih kuşunu kaçırdığımızı düşünmeyecek
miyiz? Bunun hesabını halka nasıl vereceğiz? Unutmayın ki Nestle
olayı hala söylenmektedir.
Kamu da karar sahibi olmak, kamu
yöneticisi olmak bazen zor karar almayı gerektirir. Çünkü
toplumun bütün kesimini memnun etmenin garantisi yoktur. Örneğin
bir yol açarsınız ve ya genişletirsiniz. Yolun geçtiği yerdeki
arsa sahipleri mağdur olur ama yolun cephesindeki arsa sahipleri
veya yolu kullanan kişiler memnun olur. Taksi-dolmuşları çıkarttık
halk otobüsleri; doğalgaz getirdik tüpçü, oduncu, kömürcü,
sobacı esnafımız zarar görmedi mi? Maalesef bu belediyeciliğin
gereğidir. Durum abartıldığı kadar vahim değildir.
Hipermarketlerin olduğu birçok şehirde esnaflık hala vardır.
Mustafakemalpaşa da ki korumacı anlayışın ürünü olan bu korku
maalesef anlayış olarak yerleşmiştir. Bundan dolayı korumacı
olan Mustafakemalpaşalı esnaf ve ticaret adamlarının birçoğu
sert rekabetin hüküm sürdüğü korumanın olmadığı sadece
bilginin, vizyonun, yeniliklerin söz sahibi olduğu dış pazarlarda
tutunamamaktadır. Hipermarketin gelmesi sonucunda bile
Mustafakemalpaşa’ lı esnafın çalışkan, zeki ve akıllı
olanları bu durumu kendi lehlerine çevirecek gerekli atılım ve
yenilemeleri yapacaktır. Hem sanmayın ki bu Pazar, tek başına bir
hipermarket kalmayacaktır. Ekonomide kimseyi yalnız bırakmazlar.
İkinci olay,
anlayışım gereği yabancı sermaye konusundaki düşüncelerimizdir.
Yapacağımız ihaleyi yabancı bir firmanın alması durumunda ne
yapmamız gerektiğini çok düşündüm. Fakat daha öncede söylediğim
gibi ekonomik gelişmenin önüne engel koymak mümkün değildir.
Küresel gelişmenin olduğu dünyada; sermaye küreselleşmiş
pazarda küreselleşmiştir. Zaten devletimizin yabancı sermayeyi
özendirme ve teşvik politikaları karşısında kişisel ve ya
politik tercihlerimin hiçbir önemi olmadığı kanısındayım.
İşte anlattığım gibi iç
hesaplaşmam konusunda ben evet kararı verdim. Sizlerinde sağduyuyla
Mustafakemalpaşa’ nın geleceğini düşünerek Mustafakemalpaşa
açısından en doğru karar vereceğimizi umuyor ve saygılar
sunuyorum. 12.11.2007
Peki sonuç ne oldu? Belediye Meclisinin oy çokluğuyla reddedildi. Ama
KİPA ve daha başka marketler çok değil 3 yıl sonra ilçemize şubeler
açtılar. Yazık oldu.
19 Şubat 2015 Perşembe
Yorumlarınız için teşekkür ederiz. Yorum için açıklama