HEMŞEHRİ: KÖPRÜ

Mustafakemalpaşa çayının böldüğü kentimizi birleştiren köprümüze “makyaj” yapılarak , büyük bir vaveyla ile “büyük hizmet” diye sunuldu.

Benim bu konuya aşağıdaki nedenlerle itirazım var. Bunları yazayım, sonra istediğiniz gibi değerlendirin.

1- Mustafakemalpaşa'nın ihtiyacı bu mu?

2- Şaşırtmaca yapıldı

3- İktidar partisi olmanın avantajı nerde?

4- Maliyet

I-MUSTAFAKEMALPAŞA'NIN İHTİYACI

Yanlış hatırlamıyorsam “köprüye müdahale” fikri ilk olarak 1994 yerel seçimlerinde DSP adayı Sayın Behice ARICI'nın seçim vaatlerinde yer aldı. Yayaları rüzgardan korumak amacıyla bir “korunak” yapacağını vaadediyordu. Günlük konuşma da “köprünün üzerinin kapatılması” diye geçen bu durum, ilçede çok konuşuldu. Biz de görev yaptığımız süre içerisinde zaman zaman konuyu gündeme aldık. DSİ ve Karayollarıyla konuştuk. Bir çok teknik sorun çıktı. Köprüye binecek yükün statik hesabının yapılması, köprünün bunu taşıyıp taşıyamayacağı, oluşacak sistemde “tünel etkisi” sonucu rüzgarın daha etkili olması gibi.

Mustafakemalpaşa'nın ihtiyacı bence korkulukların değiştirilmesi değil, rüzgardan koruyacak bir sistemdir.

Yukarıdaki ve yandaki fotoğraflarda görüldüğü gibi olmalıdır. Diyeceksiniz “yapsaydın ya”. Haklısınız.

Ama 4. itiraz gerekçesinde bunu anlatacağım.

II-ŞAŞIRTMACA

Günlük hayatta sahip olduğumuz ahlaki değerleri nedense siyasette pek takmıyoruz, görmezden geliyoruz.

Bir mağazaya girdiniz size bir mont gösterdiler, beğendiniz ve parasını verip anlaştınız. Adresinize yollayacaklarını söylediler. Nitekim bir süre sonra montunuz geliyor. Ama bir bakıyorsunuz sizin beğendiğiniz mont değil. “Kandırılmışsınız”. Bu mağazayla ilgili ne düşünürsünüz? % 99 unuzun bu mağazaya bir daha gitmeyeceğine eminim. Ama siyasette olursa “kandırılmış” olmanızı takmayız. Hatta hoşumuza bile gider!

İşte bizim “köprü” de böyle oldu. Seçim broşürlerinde “bilgisayarlı masallar” la yapacaklarını söyledikleri köprü böyleydi. Bunu yapacaklarını vaad ettiler.

Ama aşağıdakini yaptılar.

Yorum sizin.

III- İKTİDAR PARTİSİ AVANTAJI

Yerel yönetimlerde yaygın bir anlayış var. “Başkan iktidar partisinden olursa daha çok hizmet gelir.” (Günlük hayattaki karşılığı “şantaj” olan bu anlayışa şahsen katılmıyorum. Bu konuyu başka bir yazımda ayrıntılı olarak inceleyeceğim)

Sayın Başkan ve partisi seçimlerde sürekli aynı şeyi söylediler: “Cumhurbaşkanı bizden, Başbakan bizden, hükümet bizden. Büyükşehir bizden. Bizi seçerseniz ilçemize hizmet yağacak” dediler. Sonuçta ilçemiz bu söyleme “katıldı”. Başkanı ezici bir meclis çoğunluğuyla birlikte yönetime getirdi.

İktidar partisinden olmak Belediyeye nasıl bir avantaj sağlar?

En önemli ve beklenen yararı “Merkezi yönetime” bağlı kurumların (DSİ, karayolları v.b) Belediye ile işbirliği içerisinde kentin ihtiyaçlarını Belediyenin bütçesine dokunmadan kendi imkanlarıyla yapmalarıdır.

Bu durumda köprümüz yasal olarak DSİ ve Karayollarının ortak sorumluluğundadır. Belediyemizin sorumluluğu dolaylıdır.

Şimdi madem “iktidar nimetleri” sözkonusu o zaman olması gereken nedir? Merkezi idareye bağlı kuruluşların bu köprüyü belediyeye bir kuruş harcatmadan, belediye ile işbirliği içerisinde yapmaları değil midir?

Böyle olunca Belediyenin oraya harcayacağı para ilçenin başka bir ihtiyacının karşılanmasında kullanılmış olur. Akılcı olan budur. Ama böyle olmadı. Tüm parayı belediye karşıladı. O zaman orada iktidar partisinden birinin oturmasının faydası nerde? Parayı Belediye verdikten sonra kim başkan olursa olsun o işi yapar.

IV- MALİYET

İşine geldiği zaman tabela dikip parasını yazan belediye nedense köprüde maliyeti yazmayı unuttu! Şimdiye kadar da resmi bir açıklama yapılmadı. Bizim aldığımız bilgilere göre köprü makyajının maliyeti 400.000 lirayı geçmiş. ( Eğer daha düşük bir rakamsa resmi açıklama yapın kamuoyu aydınlansın)

Köprüde ne yapıldı?

1- Korkuluklar değiştirildi süslü hale getirildi.

2- Bahçe aydınlatmalarında kullanılan süs lambaları köprüye dizildi ve ışıklandırma trafik güvenliğini tehdit eder hale getirildi.

(Nitekim aradan yıllar geçtikten sonra hatalarının farkına vararak orta refüje yol aydınlatması için kullanılan lambalardan dikmeye başladılar)

3- Köprünün gövdesine kocaman “Mustafakemalpaşa Belediyesi 2010” yazdılar ve projektörlerle ışıklandırdılar. Sanki köprüyü 2010 yılında kendileri yapmış gibi bir algı yaratmaya çalıştılar.(Bunu heryerde yaptılar ya..)

Benzer bir şeyi biz de köprüye yaptık. O zaman yayayolu ile araç yolu arasında yükseklik dışında bir engel yoktu. Bazen çocuklar annelerinin elinden kurtulup yola fırlıyorlar ve can güvenlikleri tehlikeye giriyordu. İşte bunu önlemek için yayayolu ile araç yoluna arasına korkuluklar yaptık. Yanlış hatırlamıyorsam 10.000 lira civarında bir masraf yapmıştık.

Gelelim rüzgardan korunma meselesine. Biz bu konuyu ele aldığımızda ilçemizden Isıcam üreticisi Söğüt Cam sahibi İsmet Söğüt bize istediğimize yakın bir proje getirdi. Kendisiyle yaptığımız görüşmelerde maliyetin 120.000 lira civarında olacağını söylemişti. Biz bu iş için 90.000 lira düşündüğümüzü ve maliyeti yüksek bulduğumuzu söyledik. İsmet aynı zamanda benim de arkadaşımdır. Sonuçta olmadı.

İşte sevgili dostlar. Bu nedenlerden ötürü İTİRAZIM VAR. Takdir ve yorum sizin.