SOSYAL DENGE

Yorum Ekle

Son yıllarda Devlet Memurlarının sendikalaşması ve kurumlarıyla sözleşme yapması gelişti. Bu konuda memur arkadaşlar  12 Eylül döneminden beri çok mücadele ettiler, bedel ödediler. Belediyelerde de toplu sözleşmeler imzalandı. Ama Belediye Başkanları ve sendikacılar uzun süre mahkeme yollarında gidip geldi. İdare mahkemeleri, Danıştay, Sayıştay'ın kararları, yönetmelikler, tebliğler , Avrupa Birliği Uyum Yasaları, ILO sözleşmesi havada uçuştu. Sonuçta bu durum normalleşti. 
Mustafakemalpaşa Belediyesi olarak Memur Sendikasıyla ilk sözleşme bizim dönemimizde imzalandı. Belediyemizin gelir ve imkanlarıyla orantılı olarak küçük bir artış yaparak çalışanlarımızı ekonomik yönden desteklemeye çalıştık.
Bizden sonra da bu sözleşmeler imzalanmaya devam etti. Sonra yerel gazetelerde bir haber çıktı. Mustafakemalpaşa Belediyesinde Sendika ile imzalanan sözleşmeden Belediye Başkan Yardımcıları da faydalanıyormuş. Bunun pek doğru ve yasal olmadığını düşündüğümden Belediyemizin zarar görmemesi için , aklımın erdiğince bildiklerimi paylaşan bir açık mektup yazdım. Bu mektup yerel gazetede yayınlandı. Şişmdi o mektubu buraya aktarıyorum.
*******
Sayın Başkan;
Yerel Basında CHP İlçe Başkanı Sayın Gürkan Esen’in Meclis Üyesi Başkan Yardımcıları hakkındaki yazısını; ardından da bugün sizin cevabınızı okudum. Eski bir belediyeci olarak konu hakkındaki bilgilerimi paylaşmak amacıyla bu açık mektubu yazmaya kendimi zorunlu hissettim.
Önce olayı toparlayalım. Sanırım Meclis üyesi Başkan yardımcılarına, memur sendikasıyla imzalanan “sosyal denge” sözleşmesinin hükümlerinden faydalanarak, ‘maaşlarına’ ek ücret verilmiş. Gürkan Başkan bunun “usulsüz” olduğunu belirtmiş. Siz de cevabi yazınızda “Ödemeler tamamen kanunlara uygundur. Şöyle ki; 5237 Sayılı TCK’nın 6/c maddesinde Kamu Görevlileri’nin tarifi yapılmaktadır. Bu tarif içerisinde atanma veya seçilme yoluyla görevlendirilmelerde görev alanların tümü ‘Kamu Görevlisi’ olmaktadır. Dolayısıyla tüm kazanılmış haklardan yararlanmalarında bir sakınca yoktur” demişsiniz.
Sayın Başkan;
Dayanak aldığınız kanun Türk Ceza Kanunudur. Söz konusu maddenin tümünü okursak daha iyi anlaşılır.
Tanımlar
MADDE 6. - (1) Ceza kanunlarının uygulanmasında;.
a) Vatandaş deyiminden; fiili işlediği sırada Türk vatandaşı olan kişi,
b) Çocuk deyiminden; henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi,
c) Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi,
d) Yargı görevi yapan deyiminden; yüksek mahkemeler ve adlî, idarî ve askerî mahkemeler üye ve hâkimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar,
e) Gece vakti deyiminden; güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi,
f) Silâh deyiminden;
1. Ateşli silâhlar,
2. Patlayıcı maddeler,
3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,
4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler,
g) Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar,
h) İtiyadi suçlu deyiminden; kasıtlı bir suçun temel şeklini ya da daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekillerini bir yıl içinde ve farklı zamanlarda ikiden fazla işleyen kişi,
i) Suçu meslek edinen kişi deyiminden; kısmen de olsa geçimini suçtan elde ettiği kazançla sağlamaya alışmış kişi,
j) Örgüt mensubu suçlu deyiminden; bir suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte katılan veya örgüt adına diğerleriyle birlikte veya tek başına suç işleyen kişi,
Anlaşılır.

Burada da belirttiği gibi bu tanım “maaşlarda veya sosyal haklarda” değil, cezai sorumlulukta geçerli bir tanımdır. Belediye işleyişinde 5393 Sayılı Belediye Kanunu geçerlidir.
Başkan yardımcılıkları Belediye Kanununun 49.Maddesinin yedinci fırkasında düzenlenmiştir. Aynen şöyle demektedir.
“Norm kadrosunda belediye başkan yardımcısı bulunan belediyelerde, norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın; belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50.000'e kadar olan belediyelerde bir, nüfusu 50.001-200.000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200.001-500.000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500.000 ve fazla olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine belediye başkanına verilen ödeneğin 2/3'ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir ve taleplerine göre bir sosyal güvenlik kurumu ile ilişkilendirilir. Bu şekilde görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dâhil ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez ve belediye meclisinin görev süresini aşamaz. Sosyal güvenlik prim ve benzeri giderlerden kurum karşılıkları belediye bütçesinden karşılanır.”
Buradan anladığımız :
  1. Belediye Başkan yardımcıları da Başkan gibi “maaş” değil “aylık ödenek” almaktadır.
  2. Meclis Üyesi Belediye Başkan yardımcılarının aylık ödeneğini Belediye Meclisi belirler.
  3. Bu ödenek Belediye Başkanı ödeneğinin 2/3 ünü geçemez.
  4. “Bu şekilde görevlendirilme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dâhil ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez”
Denmektedir.
Şimdi de bu yasa maddeleri üzerinde fikir yürütelim. Türk Ceza Kanunu da sizin dediğiniz şekilde değerlendirildiğinde Belediye Başkanı olarak siz de Kamu Görevlisiniz. O zaman sizin de “Sosyal Denge Sözleşmesinden” yararlanma “hakkınız” var demektir.
Bu konuya yakın bir soruya İçişleri Bakanlığı Baş kontrolörü Selahattin YÜCEL şöyle cevap vermiş:
Soru:
“Belediye meclis üyesi iken belediye başkan yardımcılığı kadrosuna atanan ve Emekli Sandığı ile ilişkilendirilen başkan yardımcısının tedavi giderleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memur gibi kurum tarafından mı karşılanır ya da memur sayılmadıkları için tedavi giderlerinden faydalanamaz mı? Kanuni dayanağı ile birlikte bilgilendirilmesini arz ederim.”
Ö.Y - Denizli Belediyesi
Cevap:
5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin 7’nci fıkrasında “Norm kadrosunda belediye başkan yardımcısı bulunan belediyelerde norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın; belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50.000'e kadar olan belediyelerde bir, nüfusu 50.001-200.000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200.001-500.000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500.000 ve fazla olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine belediye başkanına verilen ödeneğin 2/3'ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir ve taleplerine göre bir sosyal güvenlik kurumu ile ilişkilendirilir. Bu şekilde görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dâhil ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez ve belediye meclisinin görev süresini aşamaz. Sosyal güvenlik prim ve benzeri giderlerden kurum karşılıkları belediye bütçesinden karşılanır” hükmüne yer verilmiş olup, bu şekildeki görevlendirme işleminin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 59, 5393 sayılı Kanunun 28 ve 39 uncu maddeleri ile birlikte değerlendirilmesi karşısında, belediye meclis üyesi başkan yardımcısının, 657 sayılı Kanunla memurlara tanınan sosyal haklardan ( Aile Yardımı Ödeneği, Doğum-Ölüm Yardımları Ödeneği, Giyecek-Yiyecek Yardımları ve Tedavi ve Sağlık Gideri vb) yararlanamayacağı düşünülmektedir.
Selahattin YÜCEL
Başkontrolör
Ayrıca bir memur sendikasıyla, bir işçi sendikasının örnek sözleşme taslaklarında şu ifadeler yer almaktadır.
İşçi Sendikası örneği:
2) ............................... Belediye Başkanlığı “İŞVEREN” veya “BELEDİYE”,
    3) İşletmenin bütünü sevk ve idareye yetkili olanlarla işyerinde işveren adına hareket eden ile işin ve işyerinin yönetiminde görev alan kimselere  “İŞVEREN VEKİLİ
.
olarak anılacaktır.”
Memur Sendikası örneği:
a) ........ Belediye Başkanlığı; İŞVEREN
b) İşyerinin tamamını işveren adına sevk ve idareye yetkili kişi: İŞVEREN TEMSİLCİSİ
olarak tanımlanmış ve kabul edilmiştir.”
Sonuçta bu arkadaşlarımız “İşveren vekilidir”. İşveren Vekilinin kendi adına sözleşme imzalaması eşyanın tabiatına aykırı bir durum gibi durmaktadır.
Sonuçta Sayın Başkan;
Bu işte bir eksik var gibi durmaktadır. Belediyeye, size, başkan yardımcısı arkadaşlara, ödemelerde imzaları bulunan memur arkadaşlara zarar gelmemesi için konuyu bir kez daha uzmanlarla görüşmenizi öneririm. Saygılar sunar, iyi çalışmalar dilerim.
Ecz. Hayri ÖZTETİKLER

21 Şubat 2015 Cumartesi

 

Yorumlarınız için teşekkür ederiz. Yorum için açıklama