Gazetede Yayın Tarihi : 16.11.2017
MERHABA DEĞERLİ OKUYUCULAR.
Havadis gaztesini
yayına başladığı ilk günden bu yana izliyorum. Klasik yerel
gazete formatından farklı bir mizanpajla, rengiyle, kağıdıyla
değişik bir anlayış getirdi. Beğendiğim de oldu, eleştirdiğim
de..
Halis arkadaşımız
zaman zaman ziyaretime gelir , gündemi konuşurduk. “Bunları bana
anlatacağına yazsana” dediğinde “Neden olmasın?” diyerek bu
satırlara başladık.
Bildiğimiz
kadarıyla, aklımızın erdiği kadar, eğrisiyle, doğrusuyla
yazmaya çalışacağız. Sürç-ü lisan edersek şimdiden affola...
BELEDİYE BAŞKANLARI NEDEN İSTİFA ETTİ (ETTİRİLDİ) ?
Geçtiğimiz
günlerde ülkemiz, aralarında ilimizin Belediye Başkanı Recep
Altepe'nin de olduğu bazı Ak Partili Belediye Başkanlarının
istifasını konuştu.
O kentin oylarıyla
seçilmiş bir Belediye Başkanı neden istifa eder?
Sağlık sorunları
yaşar, ailevi durumu olur veya ona buna kızar istifa eder. Ama
bunların hepsinin öncesinde bir takım istifa belirtileri görülür.
Bu istifalarda öyle
bir görüntü hiç kimse sezmedi. Tam aksine hepsi müze, park v.b
gibi ileriye dönük projelerinden bahsettiler. Hatta basın istifa
söylentilerini sorduğu zaman “yok öyle bir şey” , “nerden
uyduruyorsunuz bunları” , “bunlar nifak sokmak isteyenlerin
oyunu” gibi cevaplar verdiler.
Sonuçta bu 6
başkanın hepsi de çeşitli aralıklarla istifa etmek durumunda
kaldı. Aslında herkesin bildiği gibi “istifa ettirildiler”
Peki neden?
Bu konuda kamuoyunu
bilgilendirecek, bu başkanlara oy veren, bunlar başkan olsun diye
gece gündüz çalışan partilileri de tatmin edecek hiç bir
açıklama ben şahsen duymadım.
Siyasal kulislerde
konuşulan, yarım ağızla söylenen ama resmi olarak açıklanmayan
3 farklı gerekçe var.
1- Metal
Yorgunluğu,
2- Kripto Fetöcülük,
3- Yasal olmayan işler
(yolsuzluk v.b)
İkinci ve üçüncü
gerekçelerin olduğuna inanmak istemiyorum. Çünkü bu gerekçeler
olsaydı (ki bunlar yasalarımıza göre suçtur) . Bağımsız Türk
Yargısı gereğini yapar, haklarında soruşturma açardı. Bu
nedenle ben sadece “Metal Yorgunluğu” gerekçesini incelemek
istiyorum.
Bu ifade mekanikte;
sürekli olarak çalışan veya belirli bir miktar yükün sürekli
uygulanması sonucu metal malzemelerin istenilen dayanım özelliğini
yitirmesi, ya da sürekliliğin bozlması olarak tanımlanabilir.
Ak Parti bu tanımı
“yorulmuş, heyecanını kaybetmiş, uzun süre görev yapan”
mensupları için kullanarak Türk siyasi literatürüne
kazandırmıştır.
Ülkemiz, Ak Parti
iktidara geldiğinden bu yana sürekli bir siyasal gerginlik içinde.
Köşeli ve sert demeçler, ayrışan toplum, komşularımızla ve
Uluslar arası ilişkiler, terör... sadece Ak Partilileri değil
diğer partilileri de yordu.
Bazılarınızın
aklına “neden sadece bazıları metal yorgunu oluyor, diğerleri
plastikten mi?” diye kinayeli bir soru gelebilir.
Bu soru fizik
yasalarını bilmemektir. Bakın izah edeyim. Parti yapıları
piramite benzer. En altta üyeler bulunur. Onun üzerinde yönetim
kurulu üyeleri. Onun üzerinde sırasıyla (gittikçe azalan sayıda)
belediye meclis üyeleri, il ve ilçe başkanları, belediye
başkanları, milletvekilleri, parti merkez kurulları, bakanlar ve
en üstte parti genel başkanı.
Şimdi böyle bir
piramitte en ağır yükleri taşıyan ve doğal olarak yorulması en
muhtemel kesim, hangileri olur? En üstte bulunan Genel Başkanın
yorulması fiziken mümkün değildir.
Bir de bu
yorgunluğun “beyin” kısmı var. “Kardeşim Esad” tan “
Düşman Eset” 'e gibi bir sürü konuda zig zag çizen demeç ve
görüşler var. (Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için İnternette
veya Youtube'de “Bir Başbakan iki Erdoğan” diye arama
yaparsanız görürsünüz). Bunları takip etmek, yeni duruma ayak
uydurmak, dün söyleneni de , bugün değiştirileni ve yarın
değiştirilecek olanı da savunmak haliyle insanı zorluyor ve
yoruyor tabi.
Bir de “Milli
İrade” meselesi var diyorlar. Geçin onu kardeşim. On ayrı
“Milli İrade” olmaz. Milli olan bir tanedir. Kaç tane “Milli
Eğitim Bakanlığı” var? Zaten o başkanları siz mi seçtiniz
sanıyorsunuz? “Eee bizim belediye seçimlerinde kullandığımız
oylar?” ... Onlar “pilli irade”. Pil bitti...
Gazetede Yayın Tarihi : 16.11.2017