BELEDİYE BAŞKANLIĞI İLÇE YÖNETİM SİSTEMİ

Gazetede Yayın Tarihi: 07.12.2017

BELEDİYE BAŞKANLIĞI İLÇE YÖNETİM SİSTEMİ


Ülkemiz 2002 den beri bir türlü sistem arayışını bitiremedi. Mevcut iktidar sürekli idari yapıdan şikâyet edip zırt-pırt Anayasa değişikliği yaptı. Referandum bağımlısı olduk.

“Yeni yaptığımız Anayasa güzel Anayasa. Her şey iyi olacak.”. Haydi referanduma... Tamam. Kabul edildi.

Bir süre sonra. “Bu olmadı ya. Bak bu yeni yaptığımız daha iyi”. Haydi, gene referanduma... Tamam. Az farkla da olsa, biraz 'şüpheli' de olsa bunu da kabul ettik.
En son değişikliğin “Türkiye'yi uçuracağını, dertlerin ve sorunların biteceğini “ söylediler.


Madem büyüklerimiz böyle diyor. Mademki halkımız da buna onay veriyor. O zaman bu sistemi ilçemize de uygulayalım. İlçemizin de uçmaya hakkı yok mu?

Bu süreç nasıl başlamıştı? İktidar partisi sürekli engellendiğinden şikâyet ediyordu. “Yok, idare mahkemeleri, yok Yargıtay, yok Danıştay, olmadı Sayıştay, o da olmadı Anayasa Mahkemesi” hep icraatların önünde engel oldu. Bunlar “atanmışlardı”. Oysaki “Milli İradenin üstünde atanmışların hiç bir hükmü olamazdı.”

Gelelim şimdi ilçemize. İlçemizde en üst idare kademesinde Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığı var. Ha! bir de “bıçağı kesen” iktidar partisi ilçe başkanlığı var.

Bunlardan “ilçe iradesi” ile seçilen Belediye Başkanıdır. Kaymakamlık “atama” ile gelir. O halde kaymakamlık ile belediye başkanlığını birleştirelim. Kaymakamlık makamını lağvedelim. Yetki ve görevlerini “yeni başkanlık” makamına aktaralım. Bu arada bir küçük operasyon daha yapalım. Belediye Başkanı aynı zamanda iktidar partisi ilçe başkanı da olsun. ‘Tarafsızlığı’ garanti olsun. İlçe Başkanının, başkana “diklenmesini”, “ayrı telden çalmasını” daha işin başında önlemek lazım. Böylece “uçmanın” önündeki ilk engelleri aşmış oluruz.

Şimdi Meclis üyesi adaylarını belirlemek lazım. Kararlarda oy verecek olan onlar. Başkanın istek ve önerilerini, rüyalarını, hayallerini “meclis kararı” haline gelmesi onların oyuyla oluyor (ileride buna da bir çözüm düşünülmelidir). Arkasını sağlama almak zorundasın. Başkan; Belediye meclis üyesi adaylarını belirlerken”işi bilme,yetenek, beceri” gibi ıvır-zıvır şeylere bakmamalıdır.Tek bakması gerekn şey liyakattır. (liyakat= itaat ve sadakattir)

Sıra geldi icraatlara. Doğal olarak başkan kendi ekibini kuracaktır. İlçe Garnizon Komutanını, İlçe Emniyet Müdürünü, Vergi Dairesi Müdürünü, İlçe Sağlık Grup Başkanını, İlçe Tarım Müdürünü, Tapu ve Kadastro Müdürlerini, İlçe Spor Müdürünü, Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıflar Bankası müdürlerini, Mal Müdürünü, Nüfus müdürünü, Başsavcıyı ve Hâkimleri atamalıdır.
İlçe Seçim Müdürünü de (yok, öyle biraz ayıp olur) başkan atamasın. Başkanın atayacağı hâkimler içlerinden birini kendileri seçsinler. Böylece “tarafsız” ve “bağımsız” seçim müdürü olmuş olur.

Bu arada her ihtimali düşünmek lazım. Hiçbir şeyi atlamayalım. ‘Havadis’ gibi istenmeyen yazılar yazan, bizim istediklerimizi yazmayan, vatandaşımızı karamsarlığa iten haberler yapan bir kısım münafık gazete ve yayın kuruluşları için BYTK (Basın Yayın TERBİYE Kurulu) kurulup, bunları terbiye etmek lazım.

Buraya kadar her şey tamam, ama daha bitmedi. “Büyük ilçe iradesinin” yanında “küçük küçük mahalle ve köy iradeleri” var. “Uçuşun” çok daha iyi gitmesi için muhtarların katkısı göz ardı edilemez. Muhtarlar başkanın başarısı için, başkanın istekleri doğrultusunda canla başla çalışmalıdırlar. Başkan bu konuda çok titiz olmalı. Yorulan (özellikle metal cinsinden), yoldan çıkan, sağa sola göz kırpan, başına buyruk davranan muhtarları istifa ettirmelidir.

İşte ülkemizi “uçuracak” sistemin, ilçemize uygulanmış hali. Benden bu kadar. Her şeyi benden beklemeyin ama. Ben önerimi yaptım. Uygularsınız uygulamazsınız. Uçmak istersiniz, istemezsiniz. Bu sizin bileceğiniz iş.

Efendim? “Ayva” mı dediniz? Ne alaka canım.

 Gazetede Yayın Tarihi: 07.12.2017