HEMŞEHRİ'nin şiir köşesi olmaz mı? Olur tabi. Peki bizde ne olur. Mustafakemalpaşa'lı hemşehrilerimizin şiirleri olur. Yüzde seksenimiz gençliğinde öyle veya böyle şiirle uğraşmıştır(ben dahil). Kimimiz aşık olup yazmışızdır, kimimiz kafayı çekip yazmışızdır. Geçici bir heves gibi hepsi yazıldığı yerde kalmıştır. Yıllar sonra o yazdıklarımızın aslında "şiirimsi" bile olmadığını öğrendim. Şiir apayrı bir sanat dalı. Yetenek ister, sanatçı bir ruh ve felsefe ister.
Şiir köşemizin ilk konuğu ilçemizden yetişen genç bir şair kardeşim. Ferhad GÜLSÜN. Ferhad ödülleri olan bir şair. Türkiye şiir dünyasında tanınan bir kalem. Ve şimdi kalem onda...
Şiir köşemizin ilk konuğu ilçemizden yetişen genç bir şair kardeşim. Ferhad GÜLSÜN. Ferhad ödülleri olan bir şair. Türkiye şiir dünyasında tanınan bir kalem. Ve şimdi kalem onda...
1980 yılında, 10 Şubat yaprağıyla
kondu, Bursa’da bir nar ağacının dalına. Konuşmadan önce yazmayı öğrendi. Bütün
okullarından geçti hayatın sessiz ve kimsesiz. Halen bir okulda matematik
öğretmeni. Erzurum’da bir şiiri ellerinden öperken yakalandı. O günden bu yana
birçok dizenin köşe bucak faili. Bir ateşin içinden denize doğru yalınayak
yürüyor ötekinin gölgesiyle. “Birdir iki”, tozunu aldığı tek kitabı…
Şiir ve yazıları; yasakmeyve, berfin bahar, temrin, ada, deliler teknesi, kıyı, akköy, şehir, onaltıkırkbeş, ortanca, ayna insan, hayal, olimpos bursa, denizsuyukasesi, akademi gökyüzü, mavi liman, göğe bakma durağı, karakalem, andız, yalınayak edebiyat, gibi çeşitli dergilerde yer aldı.
“Birdir iki” isimli dosyasıyla Küçükkuyu 1.Ulusal Zeus Şiir Ödülü (2008) – Birincilik ve Homeros Ödülleri Attila İlhan Şiir Ödülü (2007) – Mansiyon, “Adı yaşamaksa” şiiriyle Kocaeli Üniversitesi Şiir Etkinlikleri Birimi Şiir Ödülü (2007) –İkincilik, “Thyrsos” isimli şiiriyle Bekilli “21.yy.Hayyamları Aranıyor” şiir yarışması (2008) - Onur Ödülü’nü aldı.
Şiir ve yazıları; yasakmeyve, berfin bahar, temrin, ada, deliler teknesi, kıyı, akköy, şehir, onaltıkırkbeş, ortanca, ayna insan, hayal, olimpos bursa, denizsuyukasesi, akademi gökyüzü, mavi liman, göğe bakma durağı, karakalem, andız, yalınayak edebiyat, gibi çeşitli dergilerde yer aldı.
“Birdir iki” isimli dosyasıyla Küçükkuyu 1.Ulusal Zeus Şiir Ödülü (2008) – Birincilik ve Homeros Ödülleri Attila İlhan Şiir Ödülü (2007) – Mansiyon, “Adı yaşamaksa” şiiriyle Kocaeli Üniversitesi Şiir Etkinlikleri Birimi Şiir Ödülü (2007) –İkincilik, “Thyrsos” isimli şiiriyle Bekilli “21.yy.Hayyamları Aranıyor” şiir yarışması (2008) - Onur Ödülü’nü aldı.
azer kırdı tanrımı
dumanın
sonrası yok
İsa’nın eceli ademden gelir
ayrılık dölü temmuz
asar güneşi saçından
gözlerim yağmur
gölgemi aşka sattım nicedir
kırılır asa
iki ten arası Kızıldeniz
hangi göğün ardı sevgili
hangi sevgili göğüme yaslanır
kim bilir…
pruvada mendil
demir aldım cennetin kıyısından
varmaz Cudi’ye küreğin sabrı
pusulanın soyu iblis
gemide tufan
çaresi yok gecesi gelmiş günün
Nemrud’da unuttum hırkamı
gönlümde medcezir
gerilip çarmıhın su yüzüne
ateşi içtim
gölgem aşk ağlıyor
-baba bu nedir?
İsa’nın eceli ademden gelir
ayrılık dölü temmuz
asar güneşi saçından
gözlerim yağmur
gölgemi aşka sattım nicedir
kırılır asa
iki ten arası Kızıldeniz
hangi göğün ardı sevgili
hangi sevgili göğüme yaslanır
kim bilir…
pruvada mendil
demir aldım cennetin kıyısından
varmaz Cudi’ye küreğin sabrı
pusulanın soyu iblis
gemide tufan
çaresi yok gecesi gelmiş günün
Nemrud’da unuttum hırkamı
gönlümde medcezir
gerilip çarmıhın su yüzüne
ateşi içtim
gölgem aşk ağlıyor
-baba bu nedir?
duvar
suyunu bulmadan demini almıyor zaman
sana deniz getirdim avuç avuç
kıyısından yeni ülkeler yarat
anlat, bir yalnızlık nasıl büyür
nasıl koşar bir insan çocukluğuna
kanat vurur da uçamaz kalbim
omzumda kesik bir cümle kalır hayat
sussam
bütün sessizlikler de aslında yalan
konuşsam dilimde dört duvar
öldürdüler beni kuytusunda ömrümün
ve bir daha gözlerimden öpmedi yaradan
hangi mayısın gecesiyim sorma
bir şarkı söylesen yüzümün kandilleri yanar
ağlar insan, ağlar çocuk, uyur şehir
yeşil doğan nehirler büyür de
kızıl akar
suyunu bulmadan demini almıyor zaman
sana deniz getirdim avuç avuç
kıyısından yeni ülkeler yarat
anlat, bir yalnızlık nasıl büyür
nasıl koşar bir insan çocukluğuna
kanat vurur da uçamaz kalbim
omzumda kesik bir cümle kalır hayat
sussam
bütün sessizlikler de aslında yalan
konuşsam dilimde dört duvar
öldürdüler beni kuytusunda ömrümün
ve bir daha gözlerimden öpmedi yaradan
hangi mayısın gecesiyim sorma
bir şarkı söylesen yüzümün kandilleri yanar
ağlar insan, ağlar çocuk, uyur şehir
yeşil doğan nehirler büyür de
kızıl akar
Ferhad
güneşin güvercin kanadına dokunmasıyla uyanır gökyüzü
toprağın sırtında gelincik sabahın zarif elleri
göçebe bir buluta yüklenir bereketi gözlerin
öncesi yaşamaktır sınırın sonrası mülteci
var mıdır çocuk olup da gökkuşağına kanmayan
ya da hangi yalnızlıktır
güneşin güvercin kanadına dokunmasıyla uyanır gökyüzü
toprağın sırtında gelincik sabahın zarif elleri
göçebe bir buluta yüklenir bereketi gözlerin
öncesi yaşamaktır sınırın sonrası mülteci
var mıdır çocuk olup da gökkuşağına kanmayan
ya da hangi yalnızlıktır
pabucunu babasının mezarında unutan
yoksul duvarlarını sevdim bacasız evimin
annemin kerpiç dilini
susmanın da dili var mıdır Şivan
aşk çıkmıyor gönlümü hangi kuyuya atsam
ipsiz bir balonun dipsiz nefesinde umudum
kaç ömür daha eskir aynada unutulmuş bu yüz
Fırat’ın ıslak teninden yakamozları yoldum
salıncağımdan düşür beni anne çocukluğum zehir
yak düşlerimi tandırın kızıl ellerinde
saksıda mayın tarlası gül açmıyor yurdum
var mıdır insan olup da insana yanmayan
ya da kimdir kendini bir yabancının suyunda unutan
kurşun izlerini sevdim hükümlü kaderimin
babamın ıssız dilini
ölümün de dili var mıdır Şivan
yoksul duvarlarını sevdim bacasız evimin
annemin kerpiç dilini
susmanın da dili var mıdır Şivan
aşk çıkmıyor gönlümü hangi kuyuya atsam
ipsiz bir balonun dipsiz nefesinde umudum
kaç ömür daha eskir aynada unutulmuş bu yüz
Fırat’ın ıslak teninden yakamozları yoldum
salıncağımdan düşür beni anne çocukluğum zehir
yak düşlerimi tandırın kızıl ellerinde
saksıda mayın tarlası gül açmıyor yurdum
var mıdır insan olup da insana yanmayan
ya da kimdir kendini bir yabancının suyunda unutan
kurşun izlerini sevdim hükümlü kaderimin
babamın ıssız dilini
ölümün de dili var mıdır Şivan