HDP BARAJI GEÇSİN Mİ? GEÇMESİN Mİ?


Son günlerde ülkemiz siyasi gündemimizin bir numaralı konusu “HDP barajı geçsin mi?” ve devamında “HDP barajı geçerse AKP tek başına iktidar olamaz mı?”, “HDP baraj altında kalırsa Türkiye karışır mı?”

Bu gibi konuşmalar benim bulunduğum ortamlarda da konuşuluyor ve soruluyor. Bu konudaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.



Demokrasilerde yüksek seçim barajlarının olmaması gerektiğine inanan bir insanım. 12 Eylül rejiminin bir “hatırası” olan %10 barajına karşıyım. (12 Eylüle karşı olduklarını söyleyenler, 12 Eylül Anayasasını değiştirenler nedense bu seçim barajına hiç dokunmuyorlar)

Bu nedenle yasal bir siyasi partinin “barajı geçip geçmemesi” benim temennim olamaz.

Bugün öyle bir algı yaratılmaya çalışıyor ki , insanlar AKP-HDP ikilemine mahkum ediliyor. “AKP'ye karşıysan HDP'ye oy vermelisin” veya tersi “HDP'ye karşıysan AKP'ye oy vermelisin” gerekçeleri pompalanıyor. Bu da bende ister istemez bir “operasyonla” karşı karşıya olduğumuz kuşkusu yaratıyor.

Hele hele daha önceleri “demokrasi” adına, “askeri vesayetin kırılması” adına AKP'yi pazarlayanların, bugün benzer gerekçelerle HDP'yi pazara sürmeleri kuşkularımı daha da arttırıyor.
İnsanlar değişik nedenlerle siyasi partilere oy verirler veya vermezler.
Demokrasilerde tercihlere saygı duyulur ama eleştirme ve eleştirilme her zaman olmalıdır.

Ben HDP'ye oy VERMEYECEĞİM.

HDP'ye de oy verenler olacaktır. Buna saygı duyarım ammaaaaa......
HDP'yi “sol seçenek” diye, “sol” adına öne sürüyorsanız o zaman hatırlamamız gereken bazı şeyler olacaktır.
1- HDP'nin geçmişi 1980 öncesi güneydoğuda diğer sol örgütlerin ( HK, HY, HS, Rızgari, Kawa v.b) katledilmesi üzerine kuruludur.

2- Nasıl bir “sol” partidir ki toprak ağalığına, feodalizme, derebeyliğe karşı hiç bir eylem ve söylemi yoktur. Tam aksine aşiret liderleri, derebeyler, toprak ağaları partinin üst yönetimindedirler.




3- Korkunç bir şiddet ortamı yaratmış, şiddete tapmıştır. Silahsız günahsız yüzlerce insanı katletmiştir.
* Silahsız ve sivil dağıtıma giden 33 eri hunharca şehit etmiştir.
* Köyleri, evleri, mezraları basmış; kadınları, ihtiyarları, çocukları ve hatta bebeleri acımasızca kurşuna dizmiştir.
* Orada görev yapmaktan başka “suçları” olmayan onlarca öğretmen , gerek öğrencilerinin gözleri önünde, gerekse kaçırılarak şehit edilmiştir.
* Kendi örgütlerindeki bir çok insanı, farklı düşünmeye başladıkları için “ajan” diye damgalayıp öldürmüşlerdir.
* Yine o bölgelere hizmet götürmeye çalışan iş makinaları yakılmış , işçiler, mühendisler, şöförler öldürülmüştür.









4- Türkiye Cumhuriyetini “emperyalist, işgalci “ olarak nitelerken; asıl dünya üzerinde emperyalizmin ağababaları olan “ABD ve AB emperyalizmlerine” karşı ne söylem ne eylemleri vardır. Tam aksine “biji serok Obama” sloganları ile ABD emperyalizmine selam durmuşlardır.

5- Emperyalizmin dayatması ve ülkemizin parçalanması olan Sevr Anlaşmasına ve Yunan İşgaline karşı Türk- Kürt- Çerkez vs hep birlikte verilen İstiklal Savaşını “Pontus Rum Soykırımı” diye adlandırmışlardır. 




 
6- Genç Cumhuriyete karşı, İngilizlerin “katkısıyla” gerici söylemlerle isyan eden Şeyh Sait'i kendilerine bayrak yapmışlardır.





7- Feodal kültürü “kürt kültürü” diye sunmaya çalışmaktadırlar.




8- Anayasa Referandumunda sandığı boykot ederek, Anayasa değişikliğine “Evet” denmesine katkı sağlamışlardır. Dolayısıyla “yargının” iktidarların elinde oyuncak olmasına zemin hazırlamışlardır.

9- Şimdiye kadar AKP'ye “bölge” dışında hiç bir muhalefetleri ve eleştirileri olmamıştır. AKP ile kolkola bir görüntü izlemişlerdir. Türkiye'nin “kürt sorunu” dışında hiç bir sorunu için çözüm önerileri olmamıştır.
Tam aksine Gezi olayları sırasında aldıkları tavır hala akıllardadır. AKP ağzıyla Gezi'ye tavır alıp, AKP'nin yanında mevzilenmişlerdir.




10- Kendilerine karşı yapılanı eleştirirken , aynı şeyi kendileri de yapmaktadırlar. Başka partilerin propaganda çalışmalarını engellemeye çalışmaktadırlar.




11- Kısacası bence HDP “sol” değil , etnik milliyetçi bir partidir.


Yukarıda saydığım konuların “solculukla” bağlantısı varsa benim “sol” anlayışım ile sizlerin “sol” anlayışı farklı demektir.

Şunu da belirtmek gerekir. Devletin bazı dönemlerde bölgede uyguladığı zulüm HDP'yi haklı çıkarmadığı gibi, HDP nin yaptıkları da Devlet Zulmünü aklamaz.

İşte ben bu gerekçelerle HDP'ye oy vermeyeceğim.