Görevleri ise; (özetleyerek yazıyorum)
-Sandık seçim liste işleri,
-Askerlik tebligatları,
-İkamet ve nüfus ile ilgili işler,
-Mahallenin ve mahallede yaşayanların ihtiyaçlarını idari yapıya ulaştırılması gibi önemli görevleri var.
Sağ olsunlar onlar da toplumun bütün fertleri arasında hiç bir ayrım gözetmeden işlerini yapıyorlar.
Mahallelerinin seçilmişleri olarak her kese ağabey-kardeş gibi yakınlar.
Muhtarların bu günlerde eskiye göre daha fazla
önemsenmesine de bir şey demem, daha fazlasını da hak ettiklerini
düşünüyorum.
Ama... Bazı muhtarlar...
Hem de ilimizde.
Ellerinde tabancalar, hatta kalaşnikof otomatik silahlar.
İnsan resmi şeklindeki hedeflerin göğüslerine ateş ediyorlar.
Muhtar... Silah... Vurulacak hedef...
Bu üçü yan yana olmaz.
Muhtar... İnsan... Yardım...
Bu üçü birlikte olur.
Çünkü muhtar; erkek ise baba, kadın ise annedir.
Muhtar; yardımdır, iyiliktir, hoşgörüdür.
Yeni yuva kuranlara dünür başıdır.
Kırgınlık ve dargınlıkları bitirmeye çalışan adaletli güvenilir kişidir.
Muhtarlar silahlanmaya değil,
Sevgiye, yardıma, insani değerlere koşmalıdır.
* * *
Denizli'nin Acıpayam ilçesinde bir şube müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü yapılmış.
Bu müdür,
Daha sınav için müracaatlar tamamlanmadan,
Sınavlar yapılmadan,
Kimlerin müdür ve müdür yardımcılıklarını
Hangi okullara atanacağını önceden bilmiş ve yanlışlıkla whats App tan paylaşmış.
Halbuki, sınav sonuçları temmuz ayında açıklanacak.
Temmuzda olacakları nisan ayında bilen kahin müdür!
Sonra ne mi olmuş...
Geldiği şube müdürlüğüne iade edilmiş.
* * *
Gençliğimde çok mehter marşına eşlik ettim, çoğunu da bilirim.
Osman Paşa,dan Çırpınırdı Karadeniz'e kadar içinde TÜRK geçen bütün şarkılarda içimi coşku kaplar.
Ama pek türkü bilmem.
Nedense bu gün Selda Bağcan'dan, aklımda kalan bir nakaratı yazmak geldi içimden.
Yuh yuh ben böyleysem.
Yuh yuh sen öyleysen.
Yuh yuh biz öyleysek.
Benden bu kadar.
İsterseniz devamını siz getirin.
Yorumlarınız için teşekkür ederiz. Yorum için açıklama