Bir kaç gün önce bir siyasi genel başkanın bir demecini okudum. Aslında okunacak bir yazı değildi ama bir ibret vesikası gibi olması, hem de siyasetin geldiği seviyeyi göstermesi düşüncesi ile, demecin içerisinden bazı kelimeleri seçtim. Seçtiğim kelimeler uzun bir yazıdan değil, sadece bir sayfadan.
Değerleri aşınmış,
Ruhu tutsak düşmüş,
Vicdanı uşaklaşmış,
Kalbi kiralanmış,
Kavli kararmış,
İftira ve zehir saçan namussuzlar,
Fitne ve tezvirat yayan namertler,
Yıkıcı erzak ve mühimmat bekçileri,
Oyun kuran alçaklar,
Fitne geçit merasimi yapanlar,
Pensilvanya beslemeleri,
Edepsiz yüz,
İnsanın alçağı,
Kripto ajan,
Mankurt soysuz,
Şerefsiz, hain, sinsi, rezil, figüran, maşa, casus, piyon...
Daha devamı da var, onlar biraz daha az hakaret içeren kelimeler.
Sadece bir demece bu kadar olumsuz kelimeyi yerleştirebilmek
için insanın içinin kin ile dolması gerekir. Bu nasıl bir kin ve
düşmanlık duygusudur?
Siyasi partilerin gayesi ülkeye hizmet, kültüre hizmet, milli
birliği sağlama, hoşgörü ve kucaklayıcı olma, rekabet içinde büyüme
ise...
Bu dil ile kardeşlik sağlanır mı?
Ortak müştereklerde buluşulur mu?
Karşılıklı koşabilme vasatı bulunur mu?
Bu üslup ile büyüme mümkün mü?
Böyle siyasetçilerin olduğu bir ülkede insanlarımız birlikte
hoşgörü ve nezaket içinde yaşayabiliyorlarsa bu onların insanlıklarının
kaybolmaması, ortak yaşama şartlarını kabul etmeleri,dini ve milli
kültürlerinin sağlam olmasındandır.
Hakaretlerden, bağırmalardan iyice gerildik ve yorulduk. Ekonomik sıkıntılar da üstüne binince iyice çekilmez oldu.
Siyasetçilerin ses seviyeleri biraz aşağıya düşse, biraz da
yüzleri gülse, arada bir şaka da yapabilseler, insanların gerginliğini
az da olsa azaltarak ülkeye en büyük hizmeti yapmış olacaklar.
Çok zor mu?
Yorumlarınız için teşekkür ederiz. Yorum için açıklama