Zaman zaman siyasi parti pratikleriyle ilgili düşüncelerimi de yazdım.
Şimdi bunlardan biri elime geçti. Yurt Partisi il ve ilçe örgütleriyle
ilgili, "gelir" konusunda yazdığım yazıyı sizlerle paylaşıyorum. Yazı da
bir tarih yok ama yanlış hatırlamıyorsam 2005 olması gerekir.
********
PARTİLERDE
PARA MESELESİ
Yurt Partisi olarak en çok
karşılaştığımız sorunlardan biri “iyisiniz, dürüstsünüz,
çalışkansınız ama sizin paranız yok, arkanızda hiçbir büyük
sermaye yok. Bu yüzden sizden bir şey olmaz.”
Çok acıdır ama yıllardan
beri söylediğimiz “İnsanlarımızın kimliğini, kişiliğini ve
beynini çaldılar” sözümüze en çarpıcı örneklerden biridir
bu düşünce.
Nedir bu olayın özü?
İsterseniz en küçük örgütlerden başlayarak bir inceleyelim.
Bir ilçe örgütü. Normal çalışmalar için, yani parti binası
sadece toplantıdan toplantıya açılsa bile bir takım maddi güce
ihtiyacı vardır. Nedir bunlar? Parti binasının kirası,
elektriği, suyu, telefonu ödenmek zorundadır. Hele parti örgütü
çalışmaya başlayınca kırtasiye, çay, kahve, ısınma, çiçek,
ulaşım, ilan v.b giderler de eklenecektir.
Peki, ilçe örgütü bunları
nasıl karşılayacaktır? Diğer partilerin çoğunda iki yol
vardır. Birincisi Genel Merkez belirli aralıklarla bu ilçeleri
finanse eder. Diğer yol ise, o ilçede hali vakti yerinde olan biri
veya birileri çıkar tüm masrafları üstlenir.
Üyelerin ise zaten aidat
verme gibi alışkanlıkları yoktur. Öyle görmemişlerdir. Zaten
birileri de onları bu tür işlere karıştırmamışlardır. Peki,
bu doğru mudur? Kesinlikle yanlıştır ve yanlış olduğu gibi
siyasal hayatımızdaki birçok hastalığın, yolsuzluğun da temel
taşıdır. Şimdi yukarıda örneğini verdiğimiz, yani birkaç
kişinin tüm masrafları karşıladığı ilçe örgütünü
düşünelim. Herhangi bir toplantıda üye arkadaş hata veya yanlış
yaptığını düşündüğü ilçe başkanı veya yöneticisini
eleştirebilir mi? Varsayalım eleştirdi. Alacağı cevap ne olur?
Ne kadar dikkate alınır? “Kardeşim bu masraflar yapılırken sen
neredeydin?” den başlar. Veya seçimin geldiğini düşünelim.
Sizce adaylar nasıl belirlenir? Kimler olur veya kimlerin dedikleri
aday olur?
O halde üye arkadaşımız
söz ve karar sahibi olabilmek için partinin giderlerine katkıda
bulunmalıdır. Yurt Partisi kimseden zorla “şu parayı” ver
dememektedir. Üye kendi maddi gücüne bakarak bu aidatı
belirleyecektir. Ama belirlediği aidatı da mutlaka vermelidir.
Gelelim diğer bir konuya
“Efendim biz X ilinde teşkilat kuracağız. Ama aylık masrafımız
şu kadar para, bize bu parayı yollayacak mısınız?”
Hayır, efendim yollayamayız.
Biz Yurt Partisi A.Ş ‘ nin X ili şube müdürlüğü kurulmasını
istemiyoruz ki Biz teşkilat istiyoruz, örgüt istiyoruz. Yerel
önder istiyoruz. Yürek istiyoruz, inanç istiyoruz, cesaret
istiyoruz, çalışma istiyoruz. Ülkemizin ve partimizin bunlara
ihtiyacı var. Eğer bu parayı genel merkez verecekse o zaman neden
siz olasınız ki bu teşkilatın sorumlusu? X ili “il müdürü”
seçme sınavı açarız, sizden daha yeteneklilerini de buluruz.
Tabii
ki olağanüstü durumlarda veya çok özel çalışmalarda genel
merkez gereken yardımları olanaklar ölçüsünde yapacaktır. Ama
bir yerel örgüt esas itibarıyla kendi rutin giderlerini kendisi
karşılamalıdır. Yerel örgüt olmanın “olmazsa olmaz” şartı
budur. Bizim partimizin arkasında haramzadeler, devleti soyanlar,
banka hortumlayanlar, büyük medya patronları yok. Olmamalıdır
da. Bizim arkamızda helal alın terlerinden verdikleri paralarla
partiye destek veren halkımız var.
Varsayalım bizi de yukarıda
holdingler desteklesin. Bizi paraya boğsunlar. Partimiz şaşaalı
propagandalar yapsın ve sonuçta bu şekilde iktidara gelsin. Bizi
destekleyen haramzadelere karşı durabilir miyiz? Onların
yolsuzluklarına göz yummak zorunda kalmaz mıyız? Nerde kaldı
bizim dürüstlüğümüz? Nerde kaldı civanmertliğimiz,
şahinliğimiz?
İşte siyaset bu tip
paralarla “yatırım” olarak görüldüğü için; ilk fırsatta
yatırılan “sermaye” “kar”ları ile birlikte geri alınılmaya
çalışılmaktadır. Ondan sonra aidatını vermeyen benim “üye”
kardeşim de istediği kadar “bıktık bu yolsuzluklardan” diye
bağırsın. Evet, sevgili okuyucular şimdi YURT
PARTİSİ ‘nin
arkasında kirli para mı olsun? Yoksa onurlu ve dürüst mü kalsın?
Tercih sizin…
Yorumlarınız için teşekkür ederiz. Yorum için açıklama