Türk Eğitim
Sen, Eğitim Sen ve Eğitim İş Sendikaları Mustafakemalpaşa
temsilcileri eğitim sistemindeki sorunlar ile ilgili ortak bir basın
açıklamasında bulundular.
Sendikalar
tarafından yapılan açıklamada, "Eğitim sistemimiz kangren
haline gelmiş birçok sorunu barındırmaktadır. Asıl görevi bu
sorunlara çözüm bulmak olan Milli Eğitim Bakanlığı her
uygulaması ile eğitim sisteminin en önemli bileşen olan
öğretmenlerimizi hedef tahtasına koymaktadır. Üzerine düşen
sorumluluğu yerine getirmekte yetersiz kalan MEB, eğitimdeki yanlış
politikaların sonucunda ortaya çıkan başarısızlığı üzerinden
atmaya ve sorumluluğu öğretmenlere yıkmaya çalışmaktadır.
Öğretmenleri
ALO 147, BİMER, CİMER gibi uygulamalarla, veliyle ve öğrenciyle
karşı karşıya getiren, sürekli baskı altında tutan MEB, son
olarak ise 9 Haziran 2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak
yürürlüğe giren "Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi"
hedefleri arasında eğitimde performans değerlendirme uygulamasına
da yer vermiştir. 12 ilde pilot uygulaması tamamlanan öğretmen
performans sistemi için yönetmelik taslağı yayınlanmış, yakın
zamanda da yürürlüğe gireceği ifade edilmektedir.
Milli Eğitim
Bakanlığı tarafından öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini
arttırmak için uygulanacağı iddia edilen performans değerlendirme
sistemi eğitimin hiçbir sorununu çözemeyeceği gibi tam tersine
yeni sorunların doğmasına sebep olacaktır.
Öğretmenlerin
performansı için yapılacak değerlendirmede ortaya çıkacak olan
performans notu okul müdürü, zümre öğretmenleri, zümre dışı
öğretmenler, veliler, öğrenciler ve öğretmenin öz
değerlendirmesi sonucunda elde edilecektir. 4 yılda bir yapılacak
sınav notu da 0 yıl değerlendirmeye eklenecektir." diyerek
konuya olan tepkilerini dile getirdiler.
Açıklamalarına
devam eden temsilciler, "Basınımızın değerli temsilcileri,
Mustafakemlapaşa' Iı yurttaşlarımız, eğitim emekçisi dostlar
ve sevgili öğrenciler; eğitimin niteliği hiçbir bilimsel
karşılığı olmayan performans değerlendirmesi ile değil,
öğretmene değer vererek, velinin, öğrencinin ve toplumun gözünde
öğretmenin mesleki saygınlığını arttırarak sağlanabileceği
açıkken, öğretmeni her an diken üstünde tutacak bu yöntem asla
kabul edilemez. Performans değerlendirmesiyle öğretmenlerin
yaptıkları işin niteliğinden çok 'yüksek performans' üzerinden
bireysel değerlendirmeye tabi tutulması, okullarda herkesin
birbirinin 'rakibi' olduğu düşüncesinin gelişmesine ve iş
barışının tamamen bozulmasına neden olacaktır.
Öğretmenlik
rekabetle değil dayanışma ile yapılacak bir meslektir.
Deneyimlerimizle biliyoruz ki mesleki dayanışma, zümre ve okul
başarısını artıran önemli bir etkendir. MEB'in uygulamaya
çalıştığı performans değerlendirme yönteminin dünyanın
hiçbir yerinde yakın bir örneği yoktur. "Performans
değerlendirmesi" bahanesiyle öğretmenleri öğrenciler ve
velilerle karşı karşıya getirecek, öğrenci ve veliyi memnun
edilecek müşteri, öğretmeni satış görevlisi olarak gören bu
uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir.
Bilimsel ve objektif
karşılığı olmayan performans değerlendirme sonuçlarının
görevde yükselme yer değiştirme, sözleşmenin yenilenmesi;
hizmet puanına katkı, ücretlerin belirlenmesi gibi alanlarda
kullanılması birçok mağduriyetin doğmasına ve hak kayıplarına
sebep olacaktır. Özel sektörün işten çıkarmalarda hukuki belge
olarak kullanmaya devam ettiği performans sisteminin ileriye dönük
olarak iş güvencemizi de tehdit edeceğini göz ardı edemeyiz.
Öğretmenlik mesleği; öğretmen yetiştirmedeki eksiklikler,
atanma sorunları, çalışma koşulları, iş güvencesi açısından
yaşanan kaygılar, yetersiz maaşlar nedeniyle giderek
değersizleştirilmiştir. Öğretmenlik mesleğini daha da değersiz
hale getirecek olan eğitimde performans değerlendirme uygulamasına
karşı hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün eğitim çalışanları
ve sendikalar ortak mücadele yürütmelidir.
Öğretmenlerin ve tüm
eğitim çalışanlarının hakları için farklı sendikalarda
mücadele yürüten bizler, mesleğimizin geleceğini tehdit eden
"performans değerlendirme" sistemine karşı birlikte
mücadele etme ve bu uygulamayı durdurma yönünde ortak bir
kararlılık içindeyiz. Bu nedenle kamuoyu oluşturmak için bir
dizi etkinlik gerçekleştireceğiz. Tüm öğretmenlerimizi sendika
ayrımı yapmaksızın çalışmalara katkı sunmaya ve haklarımız
için birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Birleşerek bu
saldırıyı durduracağımıza inanıyoruz." dedi.
Yorumlarınız için teşekkür ederiz. Yorum için açıklama