BOYUMUZUN ÖLÇÜSÜNÜ ALDIK. - Hayri ÖZTETİKLER

Yorum Ekle

Genel seçimler için partilerin aday listeleri belli oldu.
İlçemizde heyecanla beklenen “Milletvekili Piyangosu” nun büyük ikramiyeleri ilçemize isabet etmedi. Bir iki amortiyle yetinmek zorunda kaldık.
Bildiğimiz kadarıyla Ak Parti, İyi Parti, MHP, Vatan Partisi listelerinde yer bulamadık.
Saadet Partisi listesinde 2. Sırada Burak kardeşimiz var.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde 6.sırada eski ilçe başkanı Gürkan Esen var.
HDP 3. Sırada Mustafa Yağcı var.
Bu arada dışarıda yaşayan Mustafakemalpaşa’ lılardan İrfan Barış, CHP Balıkesir 4. Sırada yer aldı.
Bu hemşehrilerimizi kutluyor ve başarılar diliyorum.
Yıllardır Milletvekili çıkarmaya alışkın ilçemiz son 3 (7 haziran 2015’i de sayarsak 4) seçimdir hep pas geçiliyor.
Rahmetli Nail ATLI, rahmetli Mehmet GEDİK, Şükrü ERDEM, Mehmet KÜÇÜKAŞIK, Ali KOYUNCU artık “tarih” oldular.
“İkiz kardeşimiz” Karacabey’in de durumu da üç aşağı beş yukarı bizimle aynı...
Ama farklı olan bir yöre var. Dağ bölgesi dediğimiz Orhaneli, Keles, Harmancık ve Büyükorhan ilçeleri. Bilebildiğim kadarıyla Üçü ilk iki sıra olmak üzere seçilebilecek 5 sıra.
Neden böyle oluyor? Bağırmadan çağırmadan düşünmek ve tartışmak zorundayız.
Kendimce tespit ettiğim birkaç konuyu yazacağım. Bunlar tartışılabilecek konulardır. Bu yüzden gereksiz yere alınganlık gösterip hemen “eyyy” diye klavyeye saldırmayın.
Birincisi;
İlçemizdeki siyasi parti örgütlerinin/teşkilatlarının bir çoğunun “ilçe örgütü” olma vasfından çok “ilçe şubesi” niteliğini taşıması.
İkincisi;
Bizim ilçe kültürümüzde “protesto etme”, “ders verme” geleneğinin çok zayıf olması. 2002 seçimlerinde CHP 3. Sırada Bursa Milletvekili seçilen Mehmet Küçükaşık (o dönemde seçilebilecek sırada olan tek Mustafakemalpaşalıydı) ilçemizde 3.sırada oy aldı.
Yine 2007 seçimlerinde hem Ali Koyuncu’ yu, hem Mehmet Küçükaşık’ ı gönderme fırsatımız varken, çok küçük bir oy farkıyla sadece birini Ankara’ya gönderebildik.
Üçüncüsü;
Baskı grupları oluşturamıyoruz. Olanları da doğru kullanamıyoruz. Lobiciliği bilmiyoruz. Destek vermenin sadece “imzalı mühürlü” bir kağıt vermek olduğunu sanıyoruz.
Dördüncüsü;
Bu işlere önderlik etmesi gereken kişilerin “bir takım anlaşılmayan nedenlerle” isteksiz davranmaları. Kıllarını kıpırdatmamalarıdır. Uzak ihtimal ama belki de aleyhte kulis yapmalarıdır.
Şimdilik benim tespitlerim bunlar. Bunlar tartışılabilir, eksik veya yanlış bulunabilir. Başka nedenler de ortaya konabilir. Dediğim gibi bunları bağırmadan, çağırmadan konuşabilirsek sanırım ileride daha güçlü olabiliriz.
Sevgi ve saygılarımla sağlıcakla kalınç.

Yorumlarınız için teşekkür ederiz. Yorum için açıklama